- uzun otobüs yolculuklarında ne zaman yanınıza kimse oturmasın da yayıla yayıla oturayım, uyuyayım diye düşünürseniz, yanınıza düşen kişi ter ya da sigara kokan ve sizin koltuğunuzun da 1/4'ünü işgal edecek bir hanzodur.
- bir binanın giriş katında oturuyorsanız, kapınızın bina yöneticisini ya da kapıcıyı arayan yabancılarca çalınma ihtimali, 12.kattaki bir evden %90, hatta 1.kattaki başka bir evden yine %90 daha fazladır.
- uzun süre görüşmediğiniz bir arkadaşınızla internette ya da yolda karşılaştığınızda konuşacak bir şey bulamamanız çok normaldir. üstelik bu arkadaşla karşılaşılan yer internetteki bir arkadaşlık sitesi ya da forum ya da ortak arkadaşın msn vermesi değilse, %100 istiklal caddesi'dir.
- "şimdi yatayım yarın erkenden kalkıp ders çalışırım" dediğinizde mutlaka uyuyakalırsınız ya da "biraz daha uyuyim otobüste çalışırım" der ve otobüste de ayakta kalırsınız.
- arabanızı parkettiğiniz herhangi bir cadde üstünde, sizden para isteyen değnekçilere para vermezseniz, döndüğünüzde arabanızı hasarlı bulmanız kaçınılmazdır.
- evdeki tavuklu pilavın tadı, sokakta satılan ve ne koşullarda pişirildiği meçhul olan tavuklu pilavın tadıyla hiçbir zaman boy ölçüşemez.
- bir insanı ne kadar çok özlüyorsanız, o kadar uzaktadır.
- hayatında hiç maça gitmemiş birisiyle maça gittiğinizde, takımınızın golsüz berabere kalma ya da mağlup olma ihtimali %95'dir.
- lisede tanıdık torpiliyle kolunuzu oynatmadan aylarca rapor alabilirsiniz ama gerçekten hasta olup da girmediğiniz bir vize için rapor almanız gerekirse, hasta hasta gitmediğiniz doktor, kapısını çalmadığınız başhekimlik kalmaz. ya sevk kağıdı isterler, ya da sen hasta değilsin derler.
No comments:
Post a Comment