Oct 28, 2010

Napolyon Bonapart

Büyüyüp Fransa İmparatoru olmuş fakir bir İtalyan çocuğu... Neredeyse tüm dünyanın imparatoru olacaktı. Belki buradaki "büyümek" yanlış bir ifade olabilir, boyu 1,60'tı sonuçta.
Ama, büyük bir fark yaratmak için, büyük bir adam olmaya gerek yok. Napolyon, bir seferinde demiş ki: "İnsanlar faziletlerinden ziyade, ahlâksızlıklarıyla daha kolay yönetilirler."
Ayrıca demiş ki: "Muhteşemlikten saçmalığa doğru, arada tek bir adım vardır."
Adamımız Napolyon, bir sürü yeri fethetti, bugün bile insanlığın kullandığı bir sürü kanunu buldu ve tarihe imzasını attı. Peki, bunun karşılğında ne aldı?
Wellington'ın adını bifteğe verdiler. Salak Sezar'ın ise salatası var, ama Napolyon? Tepside kremayla servis ediliyor.

Napolyon, güzel ve uzun boylu kadınları severmiş. Bir seferinde demiş ki: "Savaşta da, aşkta olduğu gibi işlerin olabilmesi için taraflar birbirlerine yaklaşmalıdırlar." Yaşadığınız şehirde yakın alan var mı, bir düşünün derim.

Napolyon, son yenilgisini Waterloo'da aldı. Bu, çok utanç verici olmalı. Lanet bir imparatorsun, Avrupa'yı fethetmişsin, sadece Waterloo gibi aptal bir ismi olan yeri kaybetmişsin. Belki de Watergate, ya da Whitewater. Bu vesileyle politikacılara not: Karadan ayrılmayın!

Tarihçilere göre şu sözü ilk söyleyen Napolyon'muş: "Eğer bir şeyin düzgün yapılmasını
istiyorsan, kendin yapmalısın." Bundan nasıl emin olabiliriz ki? Ya bu sözü, Napolyon'un kasabı et keserken söylemişse ve Napolyon da, 'bu sözü not etmeliyim' demişse?

Napolyon sürgünde öldüğü zaman, doktorlar penisini kestiler. Kestikleri penisi süslü bir kutuya koyup, rahibine verdiler. Yıllar boyunca Napolyon'un penisi, en çok parayı verene sürekli satıldı. Bugün, en az üç kişi, Napolyon'un penisinin kendisinde olduğunu söylüyor. Ama gerçeğinin kimde olduğu önemli değil. Asıl önemli olan, diğer iki penisin kimlere ait olduğu.


Bitti.